Bazı erkekler terlerinin herkes gibi kokmadığını hatta hiç kokmadığını düşünebilir. Ancak, gerçekler genellikle böyle değildir. Erkeklerin terlemesi, diğer insanlarınkine benzerdir. Özellikle spor salonundaki arkadaşlarına, sevgilisine ya da yakınlarına sorsanız, farklı hikayeler duymanız muhtemeldir.
Gerçek şu ki, bazı insanların ayırt edici bir gövde kokusu vardır. Bu koku, yediklerimiz, genetiğimiz ve çevresel faktörler ile şekillenir. Herkes çevresine ve geçtiği yerlere bir tür iz koku bırakır. Asıl kokan ter değildir. Koku, cilt üzerinde özellikle koltuk altı, kasıklar ve vücut kıllarının altına tutunan bakterilerin fazlalığı ile oluşur.
Erkek deodorantını ne sıklıkla sürmeniz gerektiği, kişisel nem oranınıza bağlıdır. Minimal düzeyde terleyen ve hafif bir kokuya sahip olan erkekler, terleme önleyici deodorant kullanmadan hayatını rahatlıkla sürdürebilirken, bazı erkeklerin buna günde birkaç kez ihtiyacı vardır.
Deodorant çeşitleri kokuyu maskelemede etkilidir, ancak terlemeyi engellemez. Bunun yerine terletmeyen erkek deodorant çeşitleri sizi kuru tutar, bu yüzden günlük olarak uygulamalısınız. Kokularını esansiyel yağlardan alan doğal deodorantlar ter bezlerini kapatmaz ama koltuk altı bölgesindeki bakterileri kontrol altında tutarak kokuyu önlerler. İdeal olanı da budur. Alüminyum tuzları içeren kimyasal içerikli deodorantlar, ter bezlerini kapayarak terlemeyi önlemeye çalışır. Oysa sağlıklı olanı, doğal koltuk altı deodorantı kullanarak cildin gün boyu güzel kokmasını sağlamaktır.
Koltuk altınıza stick deodorant uygulamak için en iyi zaman duştan sonrasıdır. Roll-on ya da bitkisel deodorant kullanmadan önce, koltuk altınızın iyice kuruduğundan emin olmanız gerekir. Bakterileri en çok koltuk altının nemli kalması çoğaltır.
Herhangi bir deodorantın etiketini okursanız; ter önleyici deodorantı sürmek için en doğru zaman aslında sabah duştan sonra değil, yatmadan hemen önce yani gecedir.
Çünkü, doğal içerikli ter önleyicinizin sihrini göstermesi ve koltuk altı ter kanallarını iyileştirmesi zaman alır. Sabah kalktığınızda bakteriler azalmış, koku neredeyse yok olmuş bir şekilde güne başlarsınız. Esansiyel yağlar 48 saat boyunca koltuk altınızda iyileştirici etkilerini sürdürecektir.
Çok fazla koltuk altı tüyü olan erkekler, krem deodorantın daha kolay uygulanabilmesi için tüyleri kısaltmayı veya tıraş etmeyi düşünebilir. Ancak bu da tamamen kişisel tercihtir.
Satın aldığınız herhangi bir deodorant alüminyum içermemelidir. Deodorantınızın tamamen doğal içerikli olması gerekmese de, güvenli ve birkaç şüpheli bileşenden arınmış olması gerekir. Alüminyum ve parabenler kaçınılması gereken bileşenler listesinin başında yer alır, yani alüminyumsuz deodorantları tercih etmek oldukça önemlidir. Ter önleyiciler, ter kanallarını tıkamak için alüminyum tuzları kullanır ve daha kuru hissetmenize yardımcı olur. Ancak çalışmalar, bu tartışmalı formülasyonların pek çok hastalıkla beraber anıldığını ortaya çıkarmıştır.
L’Occitane’ın Cedrat Deodorantı’nın en iyi erkek deodorantlarından biri olmasının nedeni, alüminyum içermeyen formülünün, terin ilk belirtisinde devreye giren ve terle aktive olan teknolojiye sahip olmasıdır. Odunsu bazlı, hafif baharatlı formül, güvenli malzemelerle sizi taze tutmak için tüm gün çalışır. Böylece asansörde kimsenin yanında durmak istemediği o adam olmazsınız.
Kaçınmak isteyebileceğiniz diğer bir yaygın deodorant bileşeni, deodorantı daha katı hale getirmek için kullanılan ve sentetik bir bileşik olan propilen glikoldür. Ne yazık ki, bileşen aynı zamanda bir cilt tahriş edicidir. Potansiyel sağlık tehlikelerini ve cilt tahrişini önlemek için, yalnızca özenle seçilmiş, güvenli bileşenler içeren ve ürün etiketindeki her bir bileşeni paylaşan markaları arayın. Deodorantınızda yazılı bulunan her bir bileşeni bilmek, size vücudunuza ne uygulayacağınıza karar verme gücünü verir.
Pek çok erkek, kullandığı ter önleyici deodorant, güçlü kokusuyla istenmeyen kokuları da örterse ürüne ekstra puan verir. Ancak bu “koku” her zaman güvenli değildir. Ürünün etiketine bir göz atın; sadece koku yazıyorsa bu kulağınıza zararsız gelebilir. Çünkü yönetmeliklere göre koku bileşenlerinin tüketiciye detaylı olarak ifşa edilmesi gerekmez ve birçok koku formülü karmaşıktır. Yüzlerce olmasa da düzinelerce bileşen içerir. Oysa bu kokuların çoğu, yine hormon/endokrin bozulmasıyla ilgili olan ftalatlar içerebilir. Neyse ki, gerçekten doğallığıyla ünlü L’Occitane gibi güvenli deodorant markaları var ve ürünlerine ne koydukları konusunda tamamen şeffaf davranıyorlar. Bu markalar en iyi seçeneğinizdir.
Cedrat gibi deodorantlar, Baux gibi doğal roll-on’lar kokularını uçucu yağlardan alır. Ayrıca doğal yağlar içeren deodorantlar hızlı kurur ve giysilerde leke bırakmaz. Artık güvenli bir deodorantta ne arayacağınızı bildiğinize göre, doğal içerikli deodorantlara geçme zamanı gelmiş demektir. Güçlü etkili, en iyi alüminyum içermeyen deodorantları inceleyin.
-Deodorant, temiz ve kuru cilde uygulandığında etkilidir.
-Deodorantı, vücudunuzun terleme olasılığının daha düşük olduğu gece yatmadan önce uygulamak daha iyidir.
-Çoğu deodorantı sadece koltuk altlarında değil, terlemeye meyilli olduğunuz her yerde kullanabilirsiniz.
-Giysilerde beyaz lekeler oluşmasını önlemek için giyinmeden önce deodorantınızın tamamen kurumasını bekleyin.
-Deodorantlar genellikle stick, jel, sıvı veya sprey olarak bulunur.
-Vücudunuz da çok terliyorsa göğüslerinizin altına ve sırtınıza biraz doğal deodorant uygulayabilirsiniz. Bu, hoş olmayan kokularla savaşmanıza ve kendinizi taze hissetmenize yardımcı olur.
-Taze kokmak istiyorsanız, üst baldırlarınıza doğal içerikli roll-on deodorant sürebilirsiniz, ancak bu bölgeye sprey deodorant veya terlemeyi önleyici maddelerden kaçının.
Hızlı kuruyan, cildinize zarar vermeyen ve sizi gün boyu ferah tutacak doğal içerikli erkek deodorantları inceleyin. Baştan çıkarıcı, odunsu ve baharatsı kokuların keyfini alüminyum gibi tartışmalı formülasyonlar içermeden sürün...