Güneşe çıktığımızda sadece cildimizi koruyan, hafif bir ton almasına izin veren ama zararlı kimyasallar içermeyen kremler kullanmak istiyoruz. Güzellik enstitülerinde sıkça örneği verilen kamyon sürücüsü William McElligott’un, 28 yıl boyunca yüzünün yarısının camdan maruz kaldığı güneş hasarının sonuç fotoğrafını eminiz bir yerlerde görmüşsünüzdür. Güneş cildin esas yaşlandırıcısıdır. Bu yüzden evde otururken bile nemlendiriciniz SPF koruması içermelidir.
Güneş kremlerinin SPF numarası, güneş ışınlarından ne kadar süre koruyacağından ziyade farklı bir koruma seviyesini gösterir. Elbette SPF 15'li bir güneş kremi SPF 8'den daha yüksektir. Yine de, etkinliği söz konusu olduğunda, SPF miktarını iki katına çıkarmak, her zaman korumayı iki katına çıkarmak anlamına gelmez. Bilim insanları 15'lik bir SPF'nin güneş ışınlarının yüzde 93'ünden, 30'luk bir SPF'nin ise yüzde 97'sinden koruduğunu açıklıyor.
Güneş kremi seçerken hem UVA hem de UVB korumasına sahip geniş spektrumlu güneş kremi aramalı, mümkün olan en kaliteli aktif bileşenleri içerdiğine dikkat etmeliyiz.
Yazın dışarı çıkarken giysilerinizin altına bile bir miktar güneş kremi sürün. Ortalama bir tişörtün (koyu renk tişörtler biraz daha yüksek) SPF'si 7'dir. Ve aldığınız güneş kreminin tamamını aynı yıl tüketin. En iyi savunma için günlük hayatta en az SPF 30 güneş kremi seçin.
Hava bulutlu bile olsa her gün yüzünüze bir miktar nemlendirici güneş kremi sürün. Su geçirmez güneş kremi kullanıyor olsanız bile iki saatte bir güneş kremini yenilemeyi, sudan her çıktığınızda vakit geçirmeden tazelemeyi unutmayın. Güneş kreminin güneşten D vitamini alımını engellediğini düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Tabaka halinde güneş koruma kremi sürseniz bile yeteri kadar D Vitamini alırsınız.
Güneş kremi güneş ışığını emip, yansıtarak cildinizi korur ve güneşin neden olduğu hasarları en aza indirir.
Güneş ışığının aslında iki tür zararlı ışından, UVA ve UVB ışınlarından oluştuğunu biliyor muydunuz? UVA ışınları (genellikle bronzlaşma kabinlerinde de kullanılır) esas olarak kırışıklık oluşumu gibi uzun süreli cilt hasarlarıyla bağlantılıdır. Ancak güneş yanığından direkt sorumlu olan UVB ışınlarıdır. Güneş yanıkları sadece ağrılı olmakla kalmaz, dokulara zarar vererek önemli deri hastalıklarına da yol açar.
Kırışıklıklar, ince çizgiler ve kaz ayağı oluşumu söz konusu olduğunda en etkili koruyucu formüllerden biri 50 SPF güneş kremi kullanmaktır.
UVA ışınlarına uzun süre maruz kalmak cildinizi erken yaşlandırır, kolajen ve cilt elastikiyetinin kaybına neden olur. Aslında, gözle görülür yaşlanma belirtilerinin yaklaşık yüzde 90'ına yakını güneş hasarından kaynaklanır. Güneş bakım ürünlerini günlük cilt bakım rutininize ekleyerek, minimum çabayla erken yaşlanma belirtilerini önlemiş olursunuz.
Düzensiz cilt pigmentasyonu (veya hiperpigmentasyon), cildin renklerinin değişmesi veya tutarsız bir şekilde koyulaşması anlamına gelir. Bu kalıtsal da olabileceği gibi güneşe maruz kalmaktan kaynaklı da olabilir. Düzenli olarak güneşe maruz kalan yüzde, ellerde ve vücudun diğer bölümlerinde koyu lekeler oluşabilir.
Güneş ışınları ve mobil cihazlardan yayılan mavi ışık, foto yaşlanmayı tetikleyebilir ve en önemlisi DNA hasarına giden yolun başlangıcı olabilir. Bu yüzden SPF nemlendirici bakım kremi kullanmayı alışkanlık, günlük rutinin bir parçası haline getirmeliyiz.
Kış aylarında evde veya ofiste oturarak güneş ışınlarından korunabileceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.
UVA ışınları bütün gününü içeride geçirenlere bile pencere camından nüfuz ederek ulaşabilir. Gününüzü pencerelerinden güneş ışığının aktığı bir odada geçiriyorsanız, dışarıdayken alacağınıza benzer miktarda UVA ışını alırsınız.
Kayak tatilinde olsanız bile UVB ışınları güneş hasarına ve güneş yanığına neden olabilir. Kar, güneşin zararlı ışınlarının yüzde 80'ine kadarını yansıtır, bu nedenle kış aylarında da en az yaz tatilinde uygulanan sıklıkta güneş kremi kullanılması gerekir. Hatta kış aylarında ozon tabakası inceldiği için, cildin güneş ışınlarına karşı daha az savunması olur.
Tüm giysilerin bizi güneşin zararlarından koruduğunu varsayabilirsiniz, ancak ipek, krep veya pamuk gibi bazı hafif kumaşlar ışığın içeri girmesine izin verme eğilimindedir. Ayrıca, giysinin rengi ne kadar açık olursa, güneş ışığının tene çarpması o kadar olasıdır.
Tamamen mineral içerikli SPF’li nemlendiriciler yüz ve boyun için özel olarak formüle edilmiştir. Bu özel formüller hem güneşin zararlarından korur hem de organik botanikler ve aktif bileşenlerle cildinize iyi gelir. Seçtiğiniz güneş kreminin cilt yapınızla uyumlu olup olmadığına dikkat etmeli ve daha çok SPF koruması içeren nemlendirici krem, serum ve yağlara yönelmelisiniz.
Yağlı cilt güneş kremi ararken ciltteki yağ fazlalığını artırmayacak şekilde formüle edilmiş ürünlere, karma cilt için güneş kremlerinde bitkisel özler içermesine, kuru cilt için güneş kreminin nem takviyesi de sunan aktiflerden oluşmasına özen göstermelisiniz. Hassas cilt için güneş kremi ise SPF oranı yüksek ürünlerden seçilmeli ve güneş sonrası nemlendirici korumayı artırmak için ihmal edilmemeli.
Cilt bakım rutininin vazgeçilmez bir parçası olacak SPF’li güneş koruması içeren nemlendiricileri keşfedin. Hızla emilen ve gün boyu cildi güneşten koruyarak nemlendiren doğal özlü ürünler, günün gerçek cilt kurtarıcıları olabilir...