Vücudun her gün yaşlandığı bir sır değil. Er ya da geç zaman kendi izini bırakır. Ancak çoğumuz için asıl gizem, normal yaşlanma belirtileri ile daha derin sağlık sorunlarının belirtileri arasındaki farkı deşifre etmekte yatar.
Güzellik uzmanları “İnsan vücudu, sahip olduğunuz özel bir şirket gibidir” der. Yaşlanma semptomlarının ise bir bilançodaki kırmızı mürekkep gibi olduğuna inanır. Bir şey eksik yapılır, (Günde en az 12 bardak su içmemek gibi) her şey kısa zamanda çökebilir.
Bazıları 35 yaşına geldiğinde neden hala 25 yaşında gibi gösterir de, bazıları 40’ına merdiven dayadığını açık açık ilan eder. Erken yaşlanan cildin ilk belirtileri, gözlerin çevresindeki koyu halkalar, göz kenarında, dudak çevresinde ve alındaki ince çizgilerdir. Parlayan ciltler sönükleşir, yorgunluk izleri daha hızlı kendini gösterir. Bu kozmetik sorun, bol su içerek, vitamin açısından zengin yiyecekler yiyerek ve ölmez otu, hyaluronik asit, retinol gibi yaşlanma karşıtı bileşenler içeren topikal kremler kullanarak hızla düzeltilebilir.
Cilt ve organlarımız sadece saat gece 23.00-04.00 arası kendini yeniler. Bu yüzden iyi uyumak, dünyaya ilk gözlerimizi açtığımız andan itibaren güneş hasarından kaçınmak, korunmak gerekir. Çok fazla korunmadan güneşe maruz kalırsanız 20’li yaşların başında bile erken yaşlanma belirtileri görülebilir.
Sık sık cildinizin rengini değerlendirmeniz hem cilt sağlığı hem genel sağlık için büyük önem taşır. Cildinizi donuk ve solmuş olarak algılıyorsanız bu sadece erken yaşlanmaya değil, organlarınızda da bir sorun olduğuna işaret edebilir.
Antioksidanlar açısından zengin gıdalar, hasarı durdurmaya veya tersine çevirmeye yardımcı olabilir.
Ayrıca tüm erken yaşlanma belirtileri yüzünüzde kendini göstermez. İyi uyumamak, sigara içmek, yağlı yemek, işlenmiş gıdalar ve yeterince temiz hava almamak gibi bir dizi faktör kollarınızın arkasında ve bel kısmında yağlanmaya, ellerde kurumaya yol açabilir.
İyi beslenerek atardamarlarınızı mükemmel tutmak, doymuş yağları düşük, omega-3'leri yüksek bir diyet yapmak ve tabii yaşlanma karşıtı krem kullanmaya erken yaşlarda başlamak gerekir.
Genç, güzel bir cilt tesadüfen oluşmaz. Anne babanız ne tür bir cilde sahip olursa olsun, genleriniz denklemin sadece küçük bir parçasıdır. Yıllar geçtikçe yaşlanma belirtileri vücudunuzu etkilemeye başlar ve cildiniz de bir istisna değildir. Neyse ki, yaşlanma sürecini yavaşlatmanın ve cildinizin zarar görmesini önlemenin kolay yolları var. Bunlar DNA'nızın aksine kolayca kontrol edebileceğiniz faktörlerdir., Hyaluronik asit ampul gibi özel bileşenli ürünleri kullanarak genç bir cilde doğru ilk adımı atabilirsiniz.
A vitamini türevleri (ölmez otu yağı ve retinol gibi) kırışıklıklar, yaşlılık lekeleri ve akne ile mücadelede büyük bir müttefiktir. Hyaluronik asit vitamin ve retinol, daha sağlıklı, genç görünen cildi pul pul dökmek ve ortaya çıkarmak için hücresel yenilenmeyi hızlandırır. Başta cildiniz bu özel bileşenlere tepki verse de pes etmemeli, sonuçların belirginleşmesi için en az dört hafta vermelisiniz.
Her zaman cildinize karşı nazik olun. Her gün temiz cilde hyaluronik asit serum, hyaluronik asit krem, ölmez otu ile formüle edilmiş bileşenleri uygulayarak başlayın zamanla rutininizi maskelerle zenginleştirin.
UV ışınları DNA hücrelerine zarar verir ve cilt kanseri riskinizi artırır. UV ışınları ayrıca cildinizdeki kolajeni bozabilir ve bu da erken yaşlanma belirtilerine neden olabilir. Bulutlu bir günde bile güneş tatile çıkmadığı için her zaman güneş kremi sürmeyi unutmayın. Bunu bir alışkanlık haline getirin ve dışarı çıkmadan önce güneş koruma faktörü SPF 30 içeren kremlerinizi kullanın.
Nasıl vücudunuzun işlevini yerine getirebilmesi için her gün ortalama en az 1,5 litre suya ihtiyacı varsa, cildinizin de taze ve sağlıklı kalabilmesi için de neme ihtiyacı vardır. Özellikle güneşe maruz kalan bölgelere cilt tipiniz için özel olarak tasarlanmış, mümkünse yenileyici özellikler barındıran ölmez otlu bir nemlendirici uygulayın.
Yağ asitleri ve antioksidanlar açısından zengin besinler tüketerek günlük vitamin ve mineral ihtiyacınızı aldığınızdan emin olun. Bol miktarda parlak meyve, yeşil sebze ve somon gibi yağlı balıklar yiyin. Yağlı veya şekerli yiyeceklerden kaçının veya azaltın. Diyetinizin kalitesi ilk olarak cildinize yansır.
Egzersiz yapmak hem vücudunuz hem de cildiniz için faydalıdır. Fiziksel aktivite aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak, uyku kalitenizi artıracak ve stres seviyenizi azaltacaktır.
Stres, cildinizin daha hızlı yaşlanmasına katkıda bulunabilir. Meditasyon ve masaj gibi birkaç rahatlama yöntemi, stresi önlemenize ve stresle savaşmanıza yardımcı olabilir.
Güzellik ürünlerinizi özellikle cildinizi temizlemek ve nemlendirmek için kullandıklarınızı çok dikkatli seçin. Cilt tipinize uygun olanları bulmak için L’Occitane güzellik danışmanınızdan genç görünen bir cilt elde etmenize yardımcı olmasını isteyin.
20’li yaşların sonunda belirmeye başlayan ilk yaşlanma işaretlerini görmezden gelmeyin. Ağız ve göz çevresindeki çizgiler, mimik çizgilerine karşı hangi bakım kremlerini kullanabileceğinizi keşfedin...